Elmmetrik Profil

Profil

Mənzər Hüseynova

Əsas
Tam Adı
Mənzər Əsəd qızı Hüseynova
Elmi dərəcə
Elmi ad
Təvəllüd
Ünvan
Telefon
Email
İş yeri
Müəssisə / Şöbə
Nizami Gəncəvi adına Ədəbiyyat İnstitutu / Müstəqillik dövrü Azərbaycan ədəiyyatı
Vəzifə
Böyük elmi işçi
Əsas iş yeri
Bəli
İşləmə müddəti
1 Yanvar 2024 - H/h

Tarix Məqalə sayı İstinad sayı h index i10 index
1 Dekabr 2024 1 0 0 0
1 Noyabr 2024 1 0 0 0
1 Oktyabr 2024 1 0 0 0
1 Sentyabr 2024 1 0 0 0
1 Avqust 2024 1 0 0 0
1 İyul 2024 1 0 0 0
1 İyun 2024 1 0 0 0

Content for WOS.

Content for TUBITAK.
Elmi işlərin siyahısı
İşin adı Jurnalın adı, Nəşriyyat, cild, N Müəlliflər İstinad sayı Nəşr tarixi Abstrakt və oxşar məqalələr
60’LARDAN GÜNÜMÜZE AZERBAYCAN HİKÂYESİ book AN HİK 0 0 B urada hikâye türünün önce Dünya Edebiyatında, … B urada hikâye türünün önce Dünya Edebiyatında, sonra Azerbaycan Edebiyatında yeri ile ilgili bir sunuş olabilirdi. Sonda çalışmanın amaçlarına değinmek şartıyla, sunuşta kitabın kendi hikâyesini anlatmayı tercih ettim. Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisiyken Mehmet Kaplan’ın Şiir Tahlilleri I-II ve Hikâye Tahlilleri kitaplarıyla tanıştığımda “Bizde de böyle çalışmalar var mı?” diye düşünmüş, yoksa yapılması gerektiği kanaatine varmıştım. Alanda kademe kademe ilerlerken 2015’te Necati Tonga’nın Yaşayan Hikâyemiz kitap-projesine katıldım. Yine aynı düşünceler aklıma geldi. Bizim hikâyelerimiz için de böyle bir çalışma yapılması gerektiğini düşündüm. Neden başlamayayım ki? Hem bu kez bir proje şeklinde ekiple çalışmak düşüncesi doğmuştu. Görev değişikliği, yeni dersler derken projeye 2019’un Nisan-Mayıs aylarında başladık. Proje iki aşamalıydı. İlk merhalede Azerbaycan edebiyatından seçtiğimiz hikâyelerden henüz aktarımı yapılmayanlar Türkiye Türkçesine kazandırılacak, ikinci merhalede bu hikâyeler tahlil edilecekti. Kitabın yayımı 2020’nin Mayıs ayı için planlandı. Fakat dünyayı saran ve sarsan pandemi dönemi başladı, bu hem psikolojik, hem de fiziki bazı sorunlar yaşamamıza sebep oldu. Projemiz bu süreçten ciddi şekilde etkilendi. Azerbaycan Edebiyatıyla ilgili sanal ortamda yeterli kaynağın olmaması ve kütüphanelerin kapalı olması da işimizi bir hayli zorlaştırdı. Bugün, yarın derken 2020’nin sonuna geldik. Ve Karabağ Şavaşı... Tarihe İkinci Karabağ Savaşı olarak geçen bu savaş günlerinin birinde kitabın önsözünü yazdım. Bir gözümüz ağlarken, diğer gözümüzle güldüğümüze şahitti zaman. Canımızdan can ayrılıyorken her … Daha çox
Əlaqəli məqalələr(Google)
Mövzuya dair məqalələr (Sİ)
AMEA üzrə məqalələr
Mənzər Əsəd qızı Hüseynova (Nizami Gəncəvi adına Ədəbiyyat İnstitutu / Müstəqillik dövrü Azərbaycan ədəiyyatı)

60’LARDAN GÜNÜMÜZE AZERBAYCAN HİKÂYESİ(9685)
['AN HİK']
B urada hikâye türünün önce Dünya Edebiyatında, sonra Azerbaycan Edebiyatında yeri ile ilgili bir sunuş olabilirdi. Sonda çalışmanın amaçlarına değinmek şartıyla, sunuşta kitabın kendi hikâyesini anlatmayı tercih ettim. Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisiyken Mehmet Kaplan’ın Şiir Tahlilleri I-II ve Hikâye Tahlilleri kitaplarıyla tanıştığımda “Bizde de böyle çalışmalar var mı?” diye düşünmüş, yoksa yapılması gerektiği kanaatine varmıştım. Alanda kademe kademe ilerlerken 2015’te Necati Tonga’nın Yaşayan Hikâyemiz kitap-projesine katıldım. Yine aynı düşünceler aklıma geldi. Bizim hikâyelerimiz için de böyle bir çalışma yapılması gerektiğini düşündüm. Neden başlamayayım ki? Hem bu kez bir proje şeklinde ekiple çalışmak düşüncesi doğmuştu. Görev değişikliği, yeni dersler derken projeye 2019’un Nisan-Mayıs aylarında başladık. Proje iki aşamalıydı. İlk merhalede Azerbaycan edebiyatından seçtiğimiz hikâyelerden henüz aktarımı yapılmayanlar Türkiye Türkçesine kazandırılacak, ikinci merhalede bu hikâyeler tahlil edilecekti. Kitabın yayımı 2020’nin Mayıs ayı için planlandı. Fakat dünyayı saran ve sarsan pandemi dönemi başladı, bu hem psikolojik, hem de fiziki bazı sorunlar yaşamamıza sebep oldu. Projemiz bu süreçten ciddi şekilde etkilendi. Azerbaycan Edebiyatıyla ilgili sanal ortamda yeterli kaynağın olmaması ve kütüphanelerin kapalı olması da işimizi bir hayli zorlaştırdı. Bugün, yarın derken 2020’nin sonuna geldik. Ve Karabağ Şavaşı... Tarihe İkinci Karabağ Savaşı olarak geçen bu savaş günlerinin birinde kitabın önsözünü yazdım. Bir gözümüz ağlarken, diğer gözümüzle güldüğümüze şahitti zaman. Canımızdan can ayrılıyorken her …

  • 1. Toğrul Fərman oğlu Xəlilov (Naxçıvan Bölməsi / Antik və orta əsrlər arxeologiyası şöbəsi)
    NAHÇIVAN'DA ERKEN TUNÇ ÇAĞI BULUNTULARI IŞIĞINDA SANATSAL YAPI (11265|0,7513201236724854)
    [Toğrul HALİLOV]
    Bu makalede Erken Tunç çağında Nahçıvan'da sanatkarlık … Bu makalede Erken Tunç çağında Nahçıvan'da sanatkarlık üzerinde durulmaktadır. Bu anlamda taş işleme, kemikçilik ve seramikçiliğin Nahçıvan'ın en eski sanat alanları olduğu ifade edilebilir. Ayrıca seramik ve kemik ürünlerinin boyutu, biçimi, desenleri, yapıldığı malzeme ve teknolojisine göre farklılık oluşturturdukları belirtilmektedir. Nahçıvan seramikçilerinin yapmış olduğu kil kaplar, sofra ve mutfak seramiği olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Karşılaştırmalı araştırma sonucunda belirlenmiştir ki Nahçıvan'da en eski çalışma aletleri taştan ve kemikten yapılmıştır. Metal işleme ile ilgili olarak sonraki dönemde yeni tip el aletlerinin yapıldığı vurgulanmaktadır. Daha çox

  • 2. Toğrul Fərman oğlu Xəlilov (Naxçıvan Bölməsi / Antik və orta əsrlər arxeologiyası şöbəsi)
    Nahçivanda Erken Tunç Çağı Buluntuları Işığında Sanatsal Yapı (11329|0,7513201236724854)
    [Toğrul Halilov]
    Bu makalede Erken Tunç çağında Nahçıvan'da sanatkarlık … Bu makalede Erken Tunç çağında Nahçıvan'da sanatkarlık üzerinde durulmaktadır. Bu anlamda taş işleme, kemikçilik ve seramikçiliğin Nahçıvan'ın en eski sanat alanları olduğu ifade edilebilir. Ayrıca seramik ve kemik ürünlerinin boyutu, biçimi, desenleri, yapıldığı malzeme ve teknolojisine göre farklılık oluşturturdukları belirtilmektedir. Nahçıvan seramikçilerinin yapmış olduğu kil kaplar, sofra ve mutfak seramiği olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Karşılaştırmalı araştırma sonucunda belirlenmiştir ki Nahçıvan'da en eski çalışma aletleri taştan ve kemikten yapılmıştır. Metal işleme ile ilgili olarak sonraki dönemde yeni tip el aletlerinin yapıldığı vurgulanmaktadır. Аnаhtаr kеlimеlеr: El Aletleri, Taş, Kemik, Erken Tunç Çağı, Nahçıvan Daha çox

  • 3. Toğrul Fərman oğlu Xəlilov (Naxçıvan Bölməsi / Antik və orta əsrlər arxeologiyası şöbəsi)
    Nahçıvan’da Son Tunç-Erken Demir Çağının Boyasız Kil Kapları (11223|0,7505916357040405)
    [NAHÇIVANDA SON TUNÇERKEN Demir, Tuğrul Halilov]
    Makalede kil kaplar biçim ve özelliklerine göre … Makalede kil kaplar biçim ve özelliklerine göre gruplandırılarak tiplere bölünmüştür. Bu kapların yapım teknolojisi, süsleme yöntemi ve diğer konular hakkında bilgi verilmiştir. Adı geçen höyüklerden ve mezarlardan bulunmuş çok sayıda kil kaplar kanıtlar ki, Son Tunç-Erken Demir çağında tarım ve hayvancılıkla uğraşan toplulukların ekonomik yaşamında kil kaplar önemli yer tutmuştur. Bu çağda Azerbaycan’ın diğer ilçeleri gibi Nahçıvan da önemli seramikçilik merkezi olmuştur. Seramik ürünleri boyutu, biçimi, üzerindeki desenleri, yapıldığı malzeme ve teknolojisine göre birbirinden ayrılır. Nahçıvan seramikçilerinin yapmış olduğu kil kaplar sofra veya mutfak seramiği olmak üzere iki gruba ayrılır. Bunların benzerleri Güney Kafkasya ve Ortadoğu’daki aynı çağın yapılarında, Urumiye Havzası ve Doğu Anadolu’nun arkeolojik malzemelerinde bulunmuştur. Daha çox

  • 4. Toğrul Fərman oğlu Xəlilov (Naxçıvan Bölməsi / Antik və orta əsrlər arxeologiyası şöbəsi)
    ġANLIURFA MÜZESĠ'NDEN BĠR GRUP HAYVAN BĠÇĠMLĠ PĠġMĠġ TOPRAK FĠGÜRĠN Özet (11275|0,7470752596855164)
    [Çağatay YÜCEL]
    İnsan, yaşamının her alanında dünyayı evcil ve … İnsan, yaşamının her alanında dünyayı evcil ve vahşi hayvanlarla birlikte paylaşmıştır. İnsan, başta hayvanları av ve avcı olarak görmüştür. Daha sonrasında ise hayvanları yoldaş, mülk ve inanç kaynağı olarak görmeye başlamıştır. İlk sanat eserleri de hayvanların ilham verici bu özellikleri sayesinde ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu sanat eserlerinin en önemli ayağını duvar resimleri ve pişmiş topraktan yapılan figürinler oluşturmaktadır. Neolitik Çağ’da kilin insan yaşamına girmesiyle birlikte pişmiş toprak figürin yapımında artış olmuştur.Bu makalenin konusu olan Şanlıurfa Müzesi’ndeki bir grup pişmiş toprak hayvan figürinleri, Son Kalkolitik Çağ ile Demir Çağı arasına tarihlenen kazı buluntularıdır. Pişmiş topraktan hayvan figürinleri, arkeolojik eserler arasında en az çalışılan gruplar arasında yer almaktadır. Hayvan figürinleri totem, kült, bereket, verimlilik temalı olarak adak amaçlı üretilmiş oldukları tahmin edilmektedir. Temsil edilen hayvanlar esas olarak boğa, koyun, keçi, köpek ve kuş figürinlerdir. Daha çox